Satıcının Ayıp Sorumluluğu Bakımından Alıcının Külfetleri
Ayıp, satılanda sözleşme veya nitelik olarak bulunmaması gereken özelliklerinin bulunması veya bulunması gereken özelliklerinin bulunmaması olarak tanımlanmaktır.
Ticaret hukukunda satış sözleşmesi içerisindeki en önemli sıkıntılardan birisi ayıp konusudur. Çünkü satış sözleşmesinde satıcının ayıptan dolayı sorumluluğunun bulunması için bazı şartların mevcudiyeti gerekmektedir. Satıcının ayıptan sorumluluğuna gidilebilmesi için alıcının gözden geçirme ve bildirim külfetlerini yerine getirmesi gerekir. Satıcı zilyetliği ve mülkiyeti devir borcu dışında TBK 219. Maddesi kapsamında ayıptan doğan sorumluluğu da vardır.
Hukukun kuvvetinin azaldığı yerde, kuvvetlinin hukuku geçerli olmaya başlar. Maurice Duverger
Ayıp Türleri
Açık Ayıp
Açık ayıp, satın alınan malın gözle görülebilecek şekilde ayıbının bulunması haline açık ayıp denir.
Gizli Ayıp
Gizli ayıp, satın alınan malın gözle görülmeyen ve malın kullanılmasıyla ortaya çıkan ayıbı varsa gizli ayıp söz konusudur.
Ekonomik Ayıp
Ekonomik ayıp, satın alınan maldan yararlanılmasında bildirilen verime ulaşılamıyorsa veya maldan yeteri kadar yararlanma imkanını azaltıyorsa ekonomik ayıp söz konusudur.
Hukuki Ayıp
Hukuki ayıp, satılan malda açık veya gizli bir ayıp olmamasına rağmen hukuki nedenlerle malın kullanımı kısmen veya tamamen kısıtlanıyorsa hukuki ayıp söz konusudur.
Ayıpta Sorumluluk
Ayıpta kusur şartı aranmaz. Yani satıcı sözleşme kurulduktan sonra ayıptan haberdar olmasa dahi ayıptan sorumlu olacaktır. Satış sözleşmesi için ayıp sorumluluğu için satılanın teslim edilmiş olması, satılanın ayıplı olması, alıcı ayıbı bilmiyor ve satıcının ayıp sorumluluğunun ortadan kaldırılmamış olması gerekir.
Alıcının külfetiyse gözden geçirme ve bildirim külfetleridir. Satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna gidilebilmesi için bu külfetlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Burada külfet, yerine getirilmemesi durumunda yerine getirmeyen taraf için yerine getirilseydi elde edeceği hakların yerine getirilmesini ortadan kaldıran durumu ifade etmektedir. Gözden geçirme ve bildirim külfetlerini yerine getirmeden ayıptan doğan sorumluluğa gidilebilip alıcının haklarını kullanılabilmesi için bu külfetleri yerine getirmiş olması gerekmektedir. Ancak külfetler yerine getirilmezse satıcının ayıptan sorumluluğuna gidilemeyecektir. Öğretide, külfetin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin satıcı tarafından ileri sürülmesi gerektiği savunularak hakimin burada durumu re’sen göz önüne almayacağı; bu halde de alıcı tarafından zamanında gözden geçirme ve bildirim külfetlerini yerine getirilmiş sayılacağı görüşü hakimdir. Ancak külfetlerin zamanında yerine getirilmediği açıksa buradan re’sen mahkemece göze alınacağı görüşü hakim olan görüştür.
Gözden Geçirme
TBK 223. Maddesi alıcının, aldığı satılanın işin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirip ayıbın varlığı halinde uygun sürede satıcıya bildirilmesi gerektiğine yer vermiştir. Burada alıcı eğer gözden geçirmeyi ihmal etmişse satılanı kabul etmiş sayılacaktır. Gözden geçirmeyle ortaya çıkamayacak bir ayıp söz konusuysa ne zaman ortaya çıkarsa bunun satıcıya bildirilmesi gerekmektedir. Bildirilmezse satın alan malı ayıplı olarak kabul ettiği sonucuna gidilecektir. Kanun maddesinde kesin bir süre belirtilmeyip işlerin olağan akışı şeklinde belirterek her somut olay için ayrı ayrı değerlendirilecektir. Somut olayın değerlendirilmesinde işlerin olağan akışı ve imkanın bulunması şartları esas alınacaktır. Bunların dışında satılan malın bozulma hali gibi bir durum söz konusuysa satılan malın niteliği de süreyi sınırlandırabilecektir. Satılan malın gözden geçirilme süresi teslimden sonra başlayacaktır. Ancak alıcı satılanı teslimden öne ayıbı biliyorsa, satılanı ayıplı olarak kabul etmiş sayılacaktır. Yani alıcı satın aldığı malın defolu mal olduğunu bilerek satın almışsa artık ayıplı olarak satılan mallardan haberdar olduğu için bunu kabul etmiş sayılır ve satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna gidilemez.
Ayıp Bildirimi
TBK 223. Maddesi satın alan, satın alınan malda satıcının sorumluluğunu gerektirecek bir ayıp görürse uygun bir süre içerisinde bunu bildirmelidir şeklinde düzenlenmiştir. Bu halde satın alınan mal üzerindeki ayıpların somutlaştırılmış bir şekilde satıcıya açıklama yapılarak bildirilmesi gerekir. Alıcı ayıp bildirimi yaparken aynı zamanda seçimlik haklarından hangisini kullanacağını da belirtebilir. Burada seçimlik ha olarak malın onarılması, malın değiştirilmesi veya malın bedelinin iadesi gibi haklarından birisini seçip alıcıya bildirebilir. Ancak hiçbir şey belirtmeyerek daha sonra zamanaşımı süresi içinde de hangi seçimlik hakkını kullanacağını satıcıya bildirimde bulunabilecektir. TBK 225. Maddesi bildirimin uygun süre içerisinde yapılmasını öngörmüştür. Dolayısıyla uygun sürenin ne olacağı her somut olay için farklılık gösterecektir. Somut olay bakımından malın bozulması, malın özellikleri, ayıbın türü ve ayıbın kapsamı sürenin belirlenmesinde temel alınacaktır.
Sonuç olarak, satıcının ayıptan doğan sorumluğunun mevcut olabilmesi için satılan malın teslim edilmiş olması, satılan malda ayıbın bulunması, satıcının sorumluluğunu ortadan kaldıran bir anlaşma hükmünün sözleşmede yer almaması ve alıcının malı satın alırken malın ayıplarından haberdar olmaması gerekir. Alıcının, satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna başvurabilmesi için gözden geçirme ve bildirim külfetlerini yerine getirmesi gerekir. Bildirim herhangi bir şekle tabi olmadan satıcıya karşı yapılabilecektir. Burada külfetlerin yerine getirilip getirilmediği satıcı tarafından ileri sürülmelidir. Çünkü külfetlerin yerine getirilmesi hususu mahkemece re’sen gözetilmeyecektir.