Şirketin Unsurları
Şirketin tanımı ve unsurları Türk Ticaret Kanun'unda bulunmamaktadır. Ancak Borçlar Kanun'unda adi şirket için yapılan tanım, şirket için kabul edilen genel bir tanımdır.
Borçlar Kanunu madde 620, şirketi bir sözleşme olarak nitelendirmiştir. Buna göre şirket, iki veya daha fazla kimsenin, ortak bir amaca ulaşmak için emek veya mallarını birleştirmeyi yükümlendikleri bir sözleşmedir.
Şirketin Unsurları
Şahıs Unsuru
Bir şirketten söz edebilmek için istisna şirket türleri dışında birden fazla kişinin varlığı gerekir. Ancak, bazı şirketlerde ortak sayısı kanunen bir kişi de olabilir. Örneğin; anonim şirketler ve limited şirketler bir kişi ile kurulabilir. Kooperatifler ise yedi kişi ile kurulur. Kural olarak bir şirketin azami ortak sayısının ne olacağı düzenlenmemiştir. Ancak limited şirketlerin elli ortaktan fazla olması mümkün değildir.
Şirketin kurulabilmesi için kural olarak gerçek ve tüzel kişi ayrımı yapılmamıştır. Ancak bu kuralın iki istisnası bulunmaktadır. Kollektif şirket ortağı ve komandit şirkette komandite ortak tüzel kişi olamaz.
Bir şirketin kalbi ve ruhu yaratıcılık ve yeniliktir. Robert Iger
Sözleşme Unsuru
Şirketin temelinde bir sözleşme ilişkisi vardır. Ancak şirket sözleşmesi klasik borçlar hukuku sözleşmeleri ile aynı değildir. Borçlar Kanun'u hükümleri burada aynen uygulanamaz. şirket sözleşmesinin niteliği buna uygun değildir. Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri, ancak uygun olabildiği oranda ve aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde şirket sözleşmelerine uygulanabilir. Şirket sözleşmeleri ile borçlar hukuku sözleşmeleri arasında şu farklılıklar vardır; borçlar hukuku sözleşmelerinde daima iki taraf mevcuttur. Borçlar hukuku sözleşmelerinde çıkarlar zıt yöndedir, şirket sözleşmelerinde ise ortak bir amaç vardır ve çıkarlar bu amaç doğrultusundadır. Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde edimlerin aşağı yukarı dengede olması gerekir. Oysa şirket sözleşmelerinde edimlerin eşit değerde veya birbirine denk olması gerekmez. Bu farklardan dolayı Borçlar Kanun'undaki genel hükümler şirket sözleşmelerine aynen uygulanamaz. Örneğin ödemezlik defi şirket sözleşmelerine uygulanamaz.
Sermaye Unsuru
Şirketin ortak amacı gerçekleştirebilmesi için şirketin sahip olması gerektiği nakdi olan veya olmayan değerler sermayedir. Her ortak belirli bir miktarda, nitelikte sermaye koymak zorundadır. Ortağın getirmeyi üstlendiği bu miktara sermaye payı denir. Sermaye payının mülkiyeti veya kullanma hakkı şirkette bulunmalıdır. Sermaye payının getirilmesinin taahhüt edilmesi şirketin kurulması için yeterlidir. Şirketin kurulması için, sermaye payının fiilen getirilmesi şart değildir. Taahüt etmeside yeterlidir.
Ortakların şirkete getireceği sermaye payının niteliği birbirinden farklı olabilir. Buna göre, sermaye iktisadi ve şahsi nitelikte olabilir. Şahsi nitelikte sermaye emek, ticari itibar ve mesleki bilgi ve tecrübeden oluşur. Bu tür sermaye unsurları, anonim şirket ve limited şirkete sermaye payı olarak getirilemez. Buna karşılık kollektif şirkete ve komandit şirkette komandite ortak tarafından getirilebilir.İktisadi sermaye ise, şahsi sermaye dışında kalan her türlü sermaye unsurudur. şirketin amacını gerçekleştirmeye uygun her çeşit mal, alacak, kıymetli evrak, sınai hak bu kavram içinde yer alır. Kanunlara ve ahlaka aykırı olan şeyler sermaye olarak getirilemez. Bazı anonim şirket türlerinde sermaye bakımından özel hükümler düzenlenmiştir.
Anonim şirketlerde 50.000 TL ve limited şirketlerde 10.000 TL asgari sermaye miktarı belirlenmiştir. Kollektif ve adi komandit şirket ile adi şirkette asgari bir sermaye şartı aranmamıştır. Sermayenin şirket gayesinin gerektirdiği önem ve büyüklükte olması yeterlidir. Ortakların sermaye paylarını birbirine eşit olması şart değildir.
Müşterek Amaç Unsuru
Şirketlerde ortakların ulaşmak istedikleri müşterek bir amaç bulunmaktadır. Ortak amaç şirket türüne göre farklılık gösterebilir. Adi şirket, kazanç paylaşmak için kurulabilir. Kollektif ve komandit şirketler sadece ticari işletme işletmek amacıyla kurulabilir. Anonim ve limited şirket ise kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi faaliyeti yerine getirmek amacıyla kurulabilir. Kooperatiflerde ki amaç ise, ortakların menfaatlerini ve meslek ve ekonomik geçimlerine ait ihtiyaçlarını ivazlı yardım ve dayanışma suretiyle korumaktır. Ancak, şirket türü ne olursa olsun, müşterek amaç; kanuna, ahlaka, adaba, kişilik haklarına ve kamu düzenine aykırı olmamalıdır.
Müşterek amacın ortaklar hepsi bakımından bir kader birliğini zorunlu kıldığı açıktır. Bu zorunluluk ortakların zarara da beraberce katlanmasını doğurmaktadır. Ancak buna bir istisna emeğin sermaye payı olarak getirildiği şirket türlerinde rastlanmaktadır. Zira, şirkete sermaye olarak emeğini getiren ortağın sözleşmede hüküm bulunmak şartıyla zarara katılmayacağı kararlaştırılabilir. Fakat bu şekildeki bir hüküm sadece ortakların kendi iç ilişkisi bakımından sonuç doğuracaktır.
Affectio Societatis (Ortak Amaç için Faal Katılım) Unsuru
Affectio Societatis, bütün ortakların şirket ilişkisine eşit ve faal olarak katılmaları, şirket amacı için aktif bir şekilde çaba ve özen göstermeleridir. Bu unsur ortak amaç unsurunun bir sonucudur. şirket ortakları en azından şirketin faaliyetlerine engel olmamalıdır. Ortaklar bakımından şirket faaliyetlerine katılmak hem bir hak hem de bir yükümlülüktür. Ayrıca şirketlerde söz konusu olan rekabet yasağının temelini de faal katılım ilkesi oluşturur. Bu unsur, halka açık anonim şirketler başta olmak üzere, sermaye şirketlerinde önemli ölçüde zayıflar.